29 Ağustos 2013 Perşembe

Oyuncaklar oyuncaklar....

Her çocuklu evde olduğu gibi bizim evde de oyuncaklardan kurulu çeşitli tepeler, sepetler, kutular vs. vs. var. Peki bu oyuncakların hepsini efektif olarak kullanabiliyor muyuz elbette ki Hayır! Buna rağmen almaya doyuyor muyuz yine cevap aynı Hayır! 

Peki, neden evler (en azından bizim ev) oyuncaklarla dolu derseniz benim için kısa ve öz bir cevabı var "unutmuyor" kardeşim. Evet, hiçbir oyuncağını unutmuyor ama sonunda şöyle bir çare buldum kendi çapımda işte şu oyuncağını sana bilmem kim vermişti şimdi ona tekrar geri vermeliyiz falan filan. Şimdilik idare ediyor ama kendi aldıklarımızı nasıl halledeceğim ona henüz bir çare bulamadım. 

Bir ara puzzle yapmaya bayılıyordu şimdi onu bıraktı, Legolara ilgisi pek fazla yok gerçi ben de çok fazla önüne çıkarmıyorum belki de ondan. En çok oynadıklarımız “evcilik eşyaları” ve tabi ki bebekler. Selin’e bebekliğinden beri aldığımız hemen her bebeğe beraber isim verdik (bu konuda iyi mi ettim kötü mü ettim bilmiyorum bazen spesifik olarak Fatoş nerde diyor getiriyorum ama bazen adını karıştırıp çıldırıyor J). Anlayacağınız ev kız bebeklerden geçilmiyor bir ara adlarını ayaklarına yazıyordum unutmamak için…

Geçen iki hafta izinli sayılırdım. Sayılırdım diyorum çünkü Ankara’dan çıkamadığımız için zaman zaman işe gitmek durumunda kaldım ve bunların birinde Selin de okulda olmadığı için işe getirdim. Vızıldamalar başlayınca oyalayayım derken toyzzhop’un sitesine girdik ve uzun zamandır istediği altını ıslatan bebek’ten sipariş verdik (ben bir de küçük sürpriz yapıp bisiklete binen bebek siparişi verdim) . Siteden sipariş oldukça kolay, hem bütçenizi belirleyip hem de cinsiyet ve yaş aralığına uygun oyuncak seçmek için harika ve kısa bir yol.  

Sipariş verdikten hemen sonra birkaç günlüğüne şehir dışına gitmek durumunda kaldık oradayken sürekli sordu, “anne kargo gelmiş midir? kargo gelmiş midir? kargo gelmiş midir?” belki 30 defa J Pazar günü akşam eve gelir gelmez apartman görevlisi kargo fişini getirince zıplamaya başladı. Çok şükür pazartesi de oyuncaklarına kavuştu.








Altını ıslatan bebeğin adı Ada, bisiklete binen bebeğin ki Pelin oldu. İkisine de bayıldı. Ama en çok altını ıslatan bebekle eğlendi her akşam biberonuna suyunu doldurup besliyor altına yaptıkça “ablacım tuvalate gitmen gerek bak burada diyip” oynuyor bence harika bir seçim yaptı ;)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.