Her çocuklu evde olduğu gibi bizim evde de
oyuncaklardan kurulu çeşitli tepeler, sepetler, kutular vs. vs. var. Peki bu
oyuncakların hepsini efektif olarak kullanabiliyor muyuz elbette ki Hayır!
Buna rağmen almaya doyuyor muyuz yine cevap aynı Hayır!
Peki, neden evler (en azından bizim ev)
oyuncaklarla dolu derseniz benim için kısa ve öz bir cevabı var
"unutmuyor" kardeşim. Evet, hiçbir oyuncağını unutmuyor ama sonunda
şöyle bir çare buldum kendi çapımda işte şu oyuncağını sana bilmem kim vermişti
şimdi ona tekrar geri vermeliyiz falan filan. Şimdilik idare ediyor ama kendi
aldıklarımızı nasıl halledeceğim ona henüz bir çare bulamadım.
Bir ara puzzle yapmaya bayılıyordu şimdi
onu bıraktı, Legolara ilgisi pek fazla yok gerçi ben de çok fazla önüne
çıkarmıyorum belki de ondan. En çok oynadıklarımız “evcilik eşyaları” ve tabi
ki bebekler. Selin’e bebekliğinden beri aldığımız hemen her bebeğe beraber isim
verdik (bu konuda iyi mi ettim kötü mü ettim bilmiyorum bazen spesifik olarak Fatoş
nerde diyor getiriyorum ama bazen adını karıştırıp çıldırıyor J). Anlayacağınız
ev kız bebeklerden geçilmiyor bir ara adlarını ayaklarına yazıyordum unutmamak
için…
Geçen iki hafta izinli sayılırdım. Sayılırdım
diyorum çünkü Ankara’dan çıkamadığımız için zaman zaman işe gitmek durumunda
kaldım ve bunların birinde Selin de okulda olmadığı için işe getirdim. Vızıldamalar
başlayınca oyalayayım derken toyzzhop’un sitesine girdik ve uzun zamandır
istediği altını ıslatan bebek’ten sipariş verdik (ben bir de küçük sürpriz yapıp
bisiklete binen bebek siparişi verdim) . Siteden sipariş oldukça kolay, hem
bütçenizi belirleyip hem de cinsiyet ve yaş aralığına uygun oyuncak seçmek için
harika ve kısa bir yol.
Sipariş verdikten hemen sonra birkaç
günlüğüne şehir dışına gitmek durumunda kaldık oradayken sürekli sordu, “anne
kargo gelmiş midir? kargo gelmiş midir? kargo gelmiş midir?” belki 30 defa J Pazar
günü akşam eve gelir gelmez apartman görevlisi kargo fişini getirince zıplamaya
başladı. Çok şükür pazartesi de oyuncaklarına kavuştu.
Altını ıslatan bebeğin adı Ada, bisiklete binen bebeğin ki Pelin oldu. İkisine de bayıldı. Ama en çok altını ıslatan bebekle eğlendi her akşam biberonuna suyunu doldurup besliyor altına yaptıkça “ablacım tuvalate gitmen gerek bak burada diyip” oynuyor bence harika bir seçim yaptı ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.